top of page

Yeni Yılın Psikolojik ve Ekonomik Etkileri

Güncelleme tarihi: 26 Eyl 2024

2024'ün başlaması, her yeni bir başlangıç, yeni heyecanlar getirecektir. Her yıl Dünya’nın Güneş’in etrafındaki bir dönüşünü tamamlayana kadar olanları geride bırakıp yeni bir sayfaya başlama hissiyatıyla dolup taşarız. Yeni yıla girme konsepti bireylerin psikolojisi üzerinde ve piyasada önemli etkiler yaratır. Bu dönem, umutlar, hedefler, iç sorgulamalar, belki bazı pişmanlıklar ve değişim isteğiyle süregelirken aynı zamanda ekonomik dinamikleri de etkileyerek toplumun geneline yayılan bir etki alanı oluşturur. Bireysel olarak kimine çok şey ifade eden, kiminin ise hayatında pek de bir etkisi olmayan ama kesinlikle bazı sosyal sonuçları olan bu duruma detaylı olaraktan değineceğiz. Bu yazıda, yeni yıla geçişin bireylerin psikolojik durumlarına ve ekonominin dokusuna nasıl yansıdığını anlamaya çalışacağız.

Yeni bir yıla adım atarken, insanlar genellikle geçmişin izlerini silip geleceğe umutla bakma arzusu içinde bulunurlar. Yılbaşı, "yeni yıl kararları" ile anılan, bireylerin kendi hedeflerini belirleyip hayata geçirme isteğiyle dolduğu bir dönemdir. Bu hedefler, kişiyi motive eder ve çoğu zaman gerçekleştirmesi zaman alacak gibi görünen ama ulaşılabilir olan noktalara yönlendirir. Her biri kendi deneyimleriyle çıkarım yapan insanlar, yeni bir yılın getireceği fırsatları değerlendirmek adına bu hedefleri belirlerler. Ancak bu hedeflere ulaşmak genellikle zaman alıcı ve sabır gerektiren bir süreçtir ki maalesef çoğumuz anın heyecanıyla bunun farkında olmadan içtenlikle bazı kararlar alırız. Kimi kişiler bu tür kararları gerçekçi bulmadığı için, kimisi inançlarıyla uyuşmadığı için ya da değişimin sadece bir günde gerçekleşmeyeceğinin farkındalığından veya sene bitiminde hüsrana uğramak istemediklerinden için bu uğraşlardan kaçınırlar. Bu karara tabii ki doğru veya yanlış diyemeyiz. Çünkü bu olay herkes için aynı anlamları taşımayabilir. Herhangi biri bu ritüeli oldukça ciddiye alabilir ve uygulamak için gerekli disiplini elde edebilirken bir diğeri sadece iyi hissetmek için yapıyordur, diğeri de sadece canı istemediği için tercih etmeyebilir. Bir de belirtmek gerekir ki bu süreç, aslında sadece bir heves değil; aynı zamanda kişinin bir yıl boyunca kendi gelişimini gözden geçirme ve değerlendirme şansı sunduğu durumdur. Belki de düşündüğümüz değişiklikler bir yıl sonra aynı noktada kalabilir, ancak bu süreç, isteklerimizin ve hedeflerimizin farkına varmamızı sağlar. Bu nedenle, yeni bir yıla girerken belirlediğimiz hedeflere ulaşmak için gösterdiğimiz çaba, kendi potansiyelimizi keşfetme ve geliştirme adına önemli bir adımdır. Sonucu ne olursa olsun benliğimizle yakınlaşmamız bizi anlık da olsa mutlu eder. Bir diğer açıdan bakmak gerekirse bu heyecan dolu dönemde bireylerin kendilerine koydukları hedefler, genellikle kısa vadeli bir motivasyon artışına neden olur. Ancak, bu hedeflerin sürdürülebilir olup olmadığı ve zaman içinde nasıl evrildiğini bireyin bu süreçteki psikolojik durumu hem etkiler hem de sonrasında etkilenir.

Hepimizin aklına gelen hedef koyma sürecini bir kenara bırakırsak en güzel kısmı geriye kalır. Yılbaşından önce gerçekleştirilen hediyeleşmeler, birlikte yenilen yemekler insanlara keyifli anlar yaşatır. Diğer bir deyişle bu sayede hem fiziksel, hem ruhsal olarak dinlenip tazeleniriz. Geride bıraktığımız yıl; stresimizi, endişemizi de kendisinde tutar, bizi onlarsız uğurlar adeta. Elbette bu değindiğimiz aktiviteleri daha az coşkuyla veya hiç kutlamayan bireyler vardır. Tüm bunların çıkış noktası eninde sonunda sosyal, dini veya kültürel olaylar olduğundan herkesin aynı şekilde hareket etmesi beklenemez. Yeni yılı, aralığın son gününün ocağın ilk gününe bağlandığı gece değil de baharla birlikte kutlanması da kendi içinde oldukça güzeldir ve kültürel miras açısından oldukça önemlidir. Bu yazıda ikinci durum üzerinde durmasak da aslında bahsettiğimiz psikolojik etkiler kişi bazında benzerdir. İnsanlık tarihine baktığımızda hangi konseptte olduğu fark etmeksizin yeni başlangıçlar hep mutluluk, umut gibi duyguları beraberinde getirmiştir.

Diğer bir önemli getiri ise bu dönemde genellikle artan tüketim piyasayı etkiler. Aynı zamanda çoğu sektör indirim veya kampanya tarzı fırsatlarla harcama tercihlerini kendilerine doğru çevirmeye çalışır. Öncesinde bahsettiğimiz aktiviteler için insanlar; hediyeler, süslemeler ve özel etkinlikler için harcamalar yaparak piyasaya hareketlilik katar. Bu; özellikle giyim, turizm, perakende, teknoloji gibi sektörler için belirgin bir canlanma dönemidir. Yılbaşı alışveriş sezonu, işte bu bahsettiğimiz birçok sektörde artan talep ve tüketimle birlikte gelir. Bu durum, kısa süreli vadede ekonomik büyüme için bir itici güç oluşturabilir ancak uzun vadede tüketici harcamalarındaki bu artışın sürdürülebilirliği konusundaki endişeler de göz önüne alınmalıdır. Çünkü asıl hepimizi uzun süre ilgilendirecek ekonomik kararlar da bu dönemde alınır ve açıklanır. Özellikle Türkiye açısından konuşacak olursak son yıllarda neredeyse herkesin yeni yıla girerken ilk odağı asgari ücrete yapılan zam miktarı, kendi maaşlarına uygulanan artırım ve devamında da fiyatların ne yöne hangi miktarda gideceği olmuştur. Bunlar sadece bizim en göz önünde bulundurduğumuz ve etkisini direkt hissedebildiğimiz neticeler. Bizi doğrudan ilgilendiren veya ilgilendirmeyen hem şirket bünyelerinde hem de devlet tarafından yılın geri kalan zamanlarında olduğu gibi oldukça önemli kararlar hayata geçirilir. Genellikle çoğu ekonomik rapor bu zamanı da içine kapsayan yılın üçüncü çeyreğinde yayımlanır. Devlet daireleri tarafından yıllık ekonomik rapor, TÜİK'in çeşitli anket sonuçları, girdi çıktı analizleri, Avrupa Komisyonu raporları, vadeli programlar, özel şirketlerin büyüme raporları neredeyse çoğu bu son çeyrekte yayımlanır. Bu verilerin değerlendirilip gelecek yıllara göre adım atılması oldukça önemlidir. Bir çoğunun hem kısa süreli hem uzun süreli etkilerini büyük ölçüde hissedebiliriz.

Yeni bir yıla başlamanın, bireylerin psikolojik durumlarını etkilerken, aynı zamanda ekonomik düzeyde de bir takım izler bıraktığı oldukça bariz. Genel olarak tüm bu sürecin, umutlar ve hedeflerle dolu. Bunların yanı sıra yeni yılın ekonomik boyutta da canlanmaya neden olurken bazı fiyat dalgalanmalarından dolayı küçük çapta da endişe verebileceğini görmüş olduk. Yılbaşı kavramının aslında doğada kendiliğinden süregelen bir döngü dışında özelliği bulunmamasını göz önünde bulundurursak hem bireysel hem de toplumsal etkilerinin bu denli büyük olması bizleri daha da meraklandırıyor. Tüm bu sistemin biz insanlar tarafından değer katılıp şekillendirmesi ve bahsettiğimiz etkilerin de aslında bizim tarafımızdan geçen yüz yıllar boyunca olgunlaştırılması şaşkınlık veriyor. Bir de tabii, her iki daldaki etkinin de uzun vadeli etkilerini anlamak ve sürdürülebilirliğini değerlendirmek önemlidir. Yeni yıla girerken, bu çift yönlü etkileri dikkate almak, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde daha bilinçli bir yaklaşım benimsememize yardımcı olabilir.


Comments


Her gün ve ay yeni yayınlarımızdan haberdar olabilirsiniz

Gönderdiğiniz için teşekkürler!

©2022, Cağaloğlu İktisat Kulübü tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page