top of page

İtibari Paraya Geçiş

Güncelleme tarihi: 26 Eyl 2024



Para tüm dünyada herkes tarafından kabul edilen bir değer temsili olarak tanımlanabilir. Bu değer temsili her türlü finans işleminde kullanılır. İlk çağlarda para kavramı; takas için kullanılan inek, keçi ve deve gibi hayvanları ifade ediyordu. Zaman içinde değerli madenlerden madeni paralar üretildi. Banknotlar ortaya çıktıklarında da değerleri altın gibi madenlere endeksliydi. Bugün kullanılan itibari para ise gerçek değeri olmayan devlet tarafından basılan yasal ödeme aracıdır. Günümüzde paranın en yaygın kullanılma biçimi bu itibari paralardır ancak 2008’de  Bitcoin ile ortaya çıkan kripto paralar, itibari paranın kaderini değiştirmiş gibi gözüküyor. Birçok uzman dijital paraları geleceğin para birimi olarak görüyor. Belki de bundan onlarca yıl sonra dijital paraların, itibari paranın yerini aldığını göreceğiz.

Öncelikle konuyu açıklamak amacıyla itibari parayı ve altın standardını tanımlayalım.

Kısaca İtibari Para Nedir?

İtibari para; dolar, euro ve lira gibi devletler tarafından basılan paralardır. İtibari paraların güvencesi, parayı basan devletin ta kendisidir. İtibari paranın altın, gümüş gibi karşılığı eskiden olmuş olsa da ABD’nin 1971 yılında Gold Standard (Altın Standardı) çıkmasıyla ve diğer devletlerin bu hareketi takip etmesiyle artık bu paralar altın endeksi değildir. Ayrıca devletlerin bastıkları itibari para üzerinde tam bir kontrolü vardır, yani ekonomik politikalarla paralarının değerlerinin artırıp azaltma imkanları vardır. Stabil kripto paralar ise değeri dolar veya altın gibi stabil bir yapıya sabitlenmiş dijital oluşumlardır.

Altın Standardı Nedir?

Altın standardı, bir ülkenin para biriminin değerinin altınla sabitlendiği ve dönüştürülebilir olduğu bir para sistemidir. Bu sistemde, bir ülkenin para birimi belirli bir miktarda altınla desteklenir ve bu altın miktarına eşdeğer olarak para birimi basılır. Altın standardı, geçmişte birçok ülkenin kullandığı bir para sistemiydi. Altın standardı farklı varyasyonlara sahip olabilir. Saf altın standardında, para biriminin değeri tamamen altınla bağlantılıdır ve her bir birim para belirli miktarda altına karşılık gelir. Bunun yanı sıra altın rezerv standardı gibi sistemlerde ise, merkez bankaları belirli bir oranda altın rezervine sahip olmalıdır ancak her bir para birimi tam olarak altınla desteklenmemiş olabilir. Altın standardı, para birimlerinin değerinin istikrarlı olmasına ve enflasyonun kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir. Ancak, bu sistemde yaşanan sıkıntılar ve esnekliğin eksikliği nedeniyle modern ekonomiler genellikle altın standardından vazgeçmiş ve daha esnek para politikalarını tercih etmişlerdir. Bugün çoğu ülke, fiat para olarak bilinen ve değeri hükümet güvencesiyle belirlenen kağıt para sistemini kullanmaktadır.

İtibari Paraya Geçiş Sorunu

Bir ülke altın standardını bırakıp itibari para standardına geçtiğinde mevcut “paranın” miktarını artırmış olur. Altın ve gümüş mal paralara ek olarak artık her bir devletin kendi itibari kurallarına göre yön verdiği bağımsız paralar ortaya çıkmıştır ve tıpkı altın ve gümüş için serbest piyasada bir kur olması gibi tüm bu çeşitli paralar arasında da piyasa kurları oluşacaktır. İtibari paraların kullanıldığı bir dünyada her bir para, kendi haline bırakılsa diğerlerine karşı serbest kur da dalgalanacaktır. Daha önce herhangi iki para arasındaki kur değerinin her ikisinin satın alma güçlerinin birbirine oranına göre belirlediğini ve bunun da aslında bu paralar için söz konusu olan arz ve talebe bağlı olduğunu görmüştük.

Bir para, altın makbuzu olmaktan itibari bir kağıt olmaya dönüşürse onun kalitesine ve istikrarına duyulan güven sarsılır ve ona olan talep azalır. Dahası artık o paranın altınla bağı kesildiği için altına göre çok daha fazla miktarda olacağı anlaşılır. Altından daha fazla arz edilmesi ve ondan daha az talep edilmesi onun satın alma gücünü, dolayısıyla da altın karşısındaki kurunu çok hızlı bir şekilde düşürür. Devlet doğası itibariyle enflasyonist olduğundan bu kur zamanla değer kaybetmeye devam edecektir. Böyle bir değer kaybı devlet açısından utanç vericidir ve mal ithal etmeye çalışan vatandaşlara da zarar verir. Ekonomide altının varlığı, devletin kağıtlarının değersizliğini sürekli hatırlatması açısından ülkedeki kağıt paranın her an yerini alma tehdidi oluşturmaktadır. Devlet, tüm itibarını yasal ödeme aracı kanunlaştırılması ile itibari kağıt paraya aktardığında bile halkın elindeki altınlar daima devletin, ülkenin parası üzerindeki gücüne karşı kalıcı bir tehdit ve sitem anlamına gelmektedir.

Amerika’nın 1819-1821 yılları arasında yaşadığı ilk bunalımda Batı kanadında 4 eyalet (Tennessee, Kentucky, İllinois ve Missouri) itibari kağıt para basan devlet bankaları kurdular. Bu paralar yasal ödeme aracı kanunlarıyla hatta bazen banknotların iskonto edilmesine yönelik yasaklarla desteklendi. Buna rağmen tüm bu umut dolu deneyler  yeni kağıt paranın hızlı bir şekilde sonlandırılması gerekti. Ardından iç savaş esnasında ve sonrasında Kuzey’de greenback (yeşilsırt) banknotları itibari kağıt para olarak tedavüle sokuldu. Yine de Kaliforniya’da insanlar greenback ile ödeme almayı reddetti ve para olarak altını kullanmaya devam etti. Önde gelen bir iktisatçının işaret ettiği gibi: “Diğer eyaletlerde olduğu gibi Kaliforniya’da da kağıt para yasal ödeme aracıydı ve vergi ödemelerinde geçerliydi. Federal hükümete karşı herhangi bir düşmanlık ya da güvensizlik olmamasına rağmen altın lehinde ve kağıt para aleyhinde güçlü bir hissiyat vardı. Her borçlu kanunen borcunu değeri düşük kağıt paralarla ödeme hakkına sahipti ama bunu yaptığında fişleniyor ve fiilen boykota uğruyordu. Bu dönemde Kaliforniya’da kağıt para kullanılmadı. ABD’nin geri kalanı kağıt para kullanırken bu eyaletteki insanlar tüm işlemlerini altınla yaptılar.”

Devletlerin, insanların altın sahibi olmasına izin veremeyeceği aşikâr hale geldi. İnsanlar ihtiyaç hasıl olduğunda itibari para kullanmayı reddedip altına dönebiliyor olduğu müddetçe devlet hiçbir zaman ulusal para üzerindeki gücünü sağlamlaştıramaz. Bu sebeple devletler, vatandaşların altın bulundurmasını yasakladı. Mücevherat ve sınai amaçlar için izin verilen küçük miktarlar dışında altın tamamen altın tamamen kamulaştırılmış oldu. Şimdi bu el konmuş kamusal mülkiyetin iadesini talep etmek iflah olmaz bir şekilde çağ dışı ve eski moda kabul edilmektedir.

İtibari Para ve Gresham

Altın yasaklanmış ve itibari kağıt para tesis edilmiş olduğunda devletin idaresinde geniş çaplı enflasyonun yolu açılmıştır. Artık tek bir son tehdit söz konusudur: para biriminin tamamen çökmesine yol açan hiperenflasyon. Toplum, devletin kararlı bir şekilde enflasyona meyilli olduğunu anladığında ortaya çıkar ve bu durumda kendi kaynakları üzerindeki enflasyonist vergiden kaçmak için para henüz bir değere sahipken onu mümkün olan en hızlı şekilde harcamaya karar verir. Hiperenflasyon baş gösterene kadar devlet parayı ve enflasyonu yönetebilmektedir. Fakat her zamanki gibi yeni zorluklar baş gösterir. Çünkü devletin bir sorunu çözmek için yaptığı müdahale daima yeni ve beklenmeyen başka sorunlara yol açar.

Almanya 1924

İtibari paraların kullanıldığı bir dünyada her bir devletin kendi parası vardır. Uluslararası para birimine dayanan uluslararası iş birliği bozulmuş ve ülkeler kendilerine ait otarşik (kendi kendine yeterli olan) birimlere ayrılmıştır. Parasal belirginliğin olmaması ticareti daha da aksatır. Bu sebeple her bir ülkedeki yaşam standardı düşmeye başlar. Her ülkede diğer ülkelerin para birimleri serbest kura tabidir. Diğer ülkelerden daha fazla enflasyon yaratan bir ülke artık altın kaybetme endişesine sahip olmasa da başka nahoş durumlarla karşılaşma riski vardır. Kendi parası yabancı paralar karşısında değer kaybeder. Bu sadece utanç verici değil, aynı zamanda daha fazla değer kaybı olacağından endişelenen vatandaşlar açısından rahatsızlık vericidir. Ayrıca ithal malların maliyetini çok fazla artırır ve büyük oranda uluslararası ticareti olan ülkeler açısından bunun sıkıntısı çok fazla olur.

Bu sebeple devletler geçtiğimiz yıllarda serbest kur rejimini iptal etmeye yeltenmiş, onun yerine yabancı paralarla olan kurları keyfi düzeylerde sabitlemiştir. Gresham Yasası böyle keyfi fiyat kontrollerinin sonucunda ne olacağını bize çok iyi söylemektedir. Kur ancak piyasadaki günlük işlemlerde ortaya çıkabileceği için hangi kur belirlenirse belirlensin serbest piyasa kuru olmayacak ve mutlaka bir para birimi suni şekilde aşırı değerlenmiş, diğeriyse suni şekilde değerden düşürülmüş olacaktır. Devletler genelde hem prestij hem de aşağıda belirtilen sonuçlar sebebiyle kendi paralarını kasten aşırı değerli hale getirmişlerdir. Bir para birimi idari kararla aşırı değerlendiğinde insanlar hemen onu değeri düşürülmüş para ile mübadele etmeye çalışırlar. Bu durum ise aşırı değerlenen paranın bollaşmasına, değeri düşürülmüş paranın da kıtlaşmasına yol açar. Kısaca kurun, döviz piyasasını rahatlatacak düzeye düşmesi engellenir.

İtibari Paraya Geçiş: Para Sisteminin Tarihi Evrimi

1775-1783 yılları arasındaki Amerikan Bağımsızlık Savaşı sırasında, Amerika Birleşik Devletleri'nin kuruluş dönemi, kolonilerin İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasıyla belirlendi. Bağımsızlık sonrasında, Amerika'da para birimi sorunu yaşandı. Özellikle, savaş sırasında Amerikan kolonilerindeki kağıt paraların değeri düştü ve istikrarsız hale geldi.

1785'te, ABD Anayasası'nın kabul edilmesinden ve federal hükümetin kurulmasından sonra, Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası'nın kurulması önerildi ancak tartışmalı oldu ve bu öneri reddedildi. Bunun yerine, 1791'de ABD Kongresi, Alexander Hamilton liderliğindeki bir finansal planı kabul etti ve Amerika Birleşik Devletleri'nin ilk merkez bankası olan First Bank of the United States’ı kurdu.

Yüzyıl boyunca, Amerikan para sistemi ve para birimi konusunda karmaşık bir dönem yaşandı. 1816'da Second Bank of the United States kuruldu ancak bu banka da zamanla tartışmalara neden oldu. Daha sonra, 1836'da, Andrew Jackson'ın başkanlığı sırasında Second Bank of the United States kapatıldı ve federal hükümetin merkez bankasız bir para sistemi benimsemesiyle birlikte, devletler ve özel bankalar kendi paralarını basmaya başladılar.

1861-1865 yılları arasındaki Amerikan İç Savaşı dönemi, Amerika'da para birimi çeşitliliği ve sıkıntısı yaşandı. Savaşın ardından Amerika Birleşik Devletleri, ulusal bir para birimi standardı oluşturma çabalarına girdi ve 1873'te altın standardını resmi olarak benimsedi. Altın standardı, Amerikan dolarının değerinin altın ile bağlantılı olduğu bir sistemdi.

Ancak 20. yüzyılın başlarında Amerika Birleşik Devletleri, Büyük Buhran ve I. Dünya Savaşı gibi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldı. Bu dönemde, 1933'te Başkan Franklin D. Roosevelt altın standardını askıya aldı ve 1971'de Başkan Richard Nixon, Amerikan dolarının altına karşı dövize dönüşümünü durdurdu ve dolara doğrudan altın karşılığı kaldırıldı.

Bugün, Amerika Birleşik Devletleri'nde kullanılan para birimi itibari paradır. Amerikan doları, altın veya herhangi bir değerli metalle doğrudan desteklenmez; değeri federal hükümetin ve Federal Rezerv'in para politikaları tarafından belirlenir. Amerika Birleşik Devletleri, dünya ekonomisinde önemli bir rol oynayan ve itibari para birimleriyle yapılan küresel ticaretin büyük bir bölümünü kontrol eden bir ekonomik güce sahiptir.


Comments


Her gün ve ay yeni yayınlarımızdan haberdar olabilirsiniz

Gönderdiğiniz için teşekkürler!

©2022, Cağaloğlu İktisat Kulübü tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page