top of page

İngiltere'de Muhafazakar Parti Yeni Başkanını Seçiyor

4 Temmuz’da yapılan Birleşik Krallık seçimlerinde Muhafazakar Parti büyük bir hezimet yaşadı. Rishi Sunak liderliğinde seçime giren parti önceki seçimlere göre 19,9 puan az alarak ön dört yıllık birinci parti olma serüveninin sonuna gelmiş oldu. Ayrıca bu seçim İşçi Partisinin 2005’ten beri kazandığı ilk seçim olma özelliği taşıyor. 2019’dan bu yana İngiltere ve Birleşik Krallık büyük değişimler ve skandallar yaşadı. Bunların en önemlisi tabii ki Brexit. Şu anda ise Muhafazakar Parti yeni bir lider arayışında. Öne çıkan dört aday var. Bu adayların kim olduğuna ve düşüncelerine geçmeden önce son beş yılda ne yaşandığını ve Muhafazakar Parti bu büyük yenilgiyi nasıl aldığını anlatarak başlayalım.

Geçmişteki Parti Başkanları
Boris Johnson Dönemi

2019 yılında Muhafazakar Parti oyların yüzde 43,6’sını alarak seçimlerden birinci çıktı ve başbakan Boris Johnson oldu. Boris Johnson’ın belki de en önemli politikası Avrupa Birliğinden ayrılmaktı. Birleşik Krallık içerisinde Avrupa Birliği regülasyonlarının ülkedeki ekonomik imkanları azaltması, serbest dolaşımın göçmen artışına sebep olması gibi olaylar ve alınan kararlara diğer ülkelerin etkisi ülkede egemenlik konusunda tartışmalara yol açtı.

Johnson 2016’dan itibaren Brexit tartışmalarında önde gelen figürlerden bir tanesiydi. Theresa May altında çalışırken müzakerelerde ve alınan kararlarda önemli roller oynamıştı. Bu sayede dışişleri bakanlığına getirildi fakat 2018’de Theresa May hükümetinin Brexit konusundaki çekingenliği sebebiyle görevinden istifa etti. Boris Johnson başbakan olduktan sonra tartışmaları tekrardan başlattı ve bir dizi yasal zorluktan sonra parlamentoda çoğunluk oluşmayınca seçime gitme kararı aldı. Yapılan seçimde muhafazakarlar ezici bir çoğunluk elde edince süreç kolaylaştı ve 1 Şubat 2020’de Birleşik Krallık resmen Avrupa Birliği'nden ayrıldı.

Boris Johnson dönemindeki en önemli gelişmelerden biri de Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliydi. Boris Johnson’s belki de en etkili konuşmalarından biri de Rusya’ya yapılacak yaptırımları açıkladığı konuşmasıdır. Birleşik Krallık; Avrupa Birliği ve Amerika’yla beraber açıkladığı yaptırımlarla Rusya’yı küresel finansal sistemden dışladı. Birleşik Krallığın da yaptığı en önemli politikalardan biri Rus oligarkların varlıklarının dondurulmasıydı.

Bu zamanlarda sansasyon da eksik olmadı. Johnson’s yönetiminin ilk dönemleri pandemiye denk geliyor. Bu dönemde Birleşik Krallık çok sert tedbirler uyguluyordu ve bu halkta rahatsızlıklara yol açmıştı. Johnson her ne kadar halkı bu önlemlerin gerçekliği olduğu konusunda ikna etmeye çalışsa da skandal 2022’de patlak verdi. Boris Johnson’ın bu dönemde konutunda verdiği partiler polis tarafından açığa çıkarılınca okların hedefi oldu. Johnson bu skandaldan bir şekilde canlı çıkmayı başarsa da Chris Pincher’ı Party Whip olarak ataması onun sonu oldu. Pincher cinsel taciz suçlamasıyla karşı karşıyaydı. Boris Johnson 6 Eylül 2022’de istifa etti.

Liz Truss Dönemi

Bizden farklı olarak İngiltere’de başbakan istifa ettiği zaman tekrardan genel seçime gitmek yerine parti içerisinde bir oylama yapılır. Muhafazakar Parti içerisinde Johnson’ın istifasından sonra iki aday arasında bir seçim yapıldı. Bu adaylardan biri Liz Truss diğeri ise Rishi Sunak idi. Liz Truss seçimde Rishi Sunak’ı yenerek yeni başbakan oldu.

Truss’ın yönetiminin ilk günlerinde Kraliçe ikinci Elizabeth’in vefat etmesi üzerine yavaş bir başlangıç gerçekleşti. Truss’ın ana politikası enerji fiyatlarını düşürmekti zira Rusya savaşı yüzünden ev halklarının enerji harcamaları çok artmıştı. Bu nedenle Liz Truss enerji fiyatlarında büyük indirimler açıkladı. Çoğu ekonomist bu politikanın bütçeye büyük bir yük olacağını tahmin ediyordu, hemen ardından ise Liz Truss vergileri azaltmayı tercih etti. Bunun sonucunda bütçede büyük dengesizlikler olacağı düşündü ve Truss seçmenler ile piyasanın baskısına dayanamayarak 20 Ekim’de istifa etti. Bu sayede İngiltere’nin koltukta en az süre kalan başbakanı oldu.

Rishi Sunak Dönemi

Liz Truss’ın istifasından sonra muhafazakarların hızlıca yeni bir isim bulması gerekiyordu. Bu şekilde Truss’a kaybettiği seçimden yaklaşık iki ay sonra Rishi Sunak tek aday olarak seçimi kazandı ve Muhafazakarların lideri aynı zamanda başbakan oldu.

Rishi Sunak ekonomik vaatleri ile öne çıkıyordu. Ana vaatleri enflasyonu düşürmek, borçları azaltmak ve ekonomik büyümeyi hızlandırmaktı. Bu politikalarında başarısız olduğu da söylenemez. Birleşik Krallık’taki yıllık enflasyon özellikle 2023-2024 arası sert bir düşüş yaşadı. Rishi Sunak iktidarda olduğu süre boyunca ılımlı ve genel olarak olumlu bakılan bir liderdi fakat partinin geçen senelerdeki başarısızlıklarını toparlayamadı. Yerel seçimlerde de kötü sonuçlar alınınca Sunak erken seçim çağrısı yaptı. Bu seçimlerde de muhafazakarlar büyük bir yenilgi almış oldu.

Özetle son beş yılda yaşanan skandallar ve gerçekleştirilemeyen vaatler, Brexit’in istenen rahatlamayı sağlayamaması ile Rusya savaşının etkileriyle birleşince Muhafazakar Parti’nin ciddi darbeler almasına yol açtı. Şimdi ise parti kendine yeni bir lider arıyor. Yeni liderin dört isimden birisi olması bekleniyor: Kemi Badenoch, James Cleverly, Robert Jenrick ve Tom Tugendhat.

Başkanlığa Adaylar
Kemi Badenoch

Kemi Badenoch, Nijerya asıllı bir kadındır. Kemi uzun yıllar milletvekilliğinin yanında bakan olarak da Liz Truss ve Rishi Sunak ile çalıştı. Geçmişte Boris Johnson ve Pincher’a karşı söylemleri ve Johnson’a karşı aday olmasıyla öne çıkmış bir isimdi. Badenoch eğitim yıllarında geçinmek için çeşitli yerlerde çalıştı ve konuşmalarında sıkça bunu vurguluyor. Aynı zamanda Nijerya asıllı olması sayesinde göçmenlerle olan ilişkisiyle de öne çıkabilecek bir aday. Kemi özellikle partinin daha muhafazakar kesimleri tarafından seviliyor çünkü konuşmalarında çevre değişikliğine karşı çok sert hamleler alınmasının mantıksız olduğu veya sınırlı devleti vurgulayan söylemler de yer alıyor. Şu ana kadar seçim sürecinde Kemi sansasyonel açıklamalardan kaçınan ve rakiplerinin hata yapmasını bekleyen bir aday izlenimi veriyor.

James Cleverly

James Cleverly’i diğer adaylardan ayıran askeri geçmişi olabilir. Geçmişte orduda görev alan Cleverly yaşadığı yaralanmalar sonucunda aktif görevden ayrıldı. Kemi Badenoch’un dramatik olaylardan kaçındığını söylemiştik. Cleverly’nin geçmişine baktığımızda ise tam tersi şeyler görmek mümkün. 2016’da kiralara düzenleme getirmeyi hedefleyen bir yasaya karşı oy verdi ve ardından kendisinin de yüksek kira gelirine sahip olduğu ortaya çıkınca eleştirilere maruz kaldı. 2015’te Londra’da çıkan yangınlarda can kayıpları olmasına rağmen itfaiye istasyonlarını azaltmaya çalıştı. Yine 2016’da "Advocacy for All" derneğindeki görevinden atıldı sebep olarak ise engelli insanlara yapılan sosyal yardımların azaltılması yönündeki politikaları olduğu belirtildi.

Dış ilişkiler konusunda ise beğenilen bir aday. Geçmişte Yemen ve Suudi Arabistan hakkında yaptığı yorumlar beğeni toplamıştı.

Robert Jenrick

Robert Jenrick bir avukat ve siyaset bilimcidir. Geçmişte bakanlık tecrübesi de yaşamıştır. Jenrick’in en sert biçimde karşı çıktığı konulardan biri de göç. Jenrick hem yasal hem de yasadışı göçmenliğin çok büyük ölçüde azalması gerektiğini savunuyor. Kendisi İsrail konusunda da çok hassas ve şu anda Conservative Friends of Israel topluluğunun üyelerinden biri. Bu iki durum artan Müslüman için sıkıntı yaratabilir. Daha önce ülkedeki Müslüman göçmenlere karşı da çok sert söylemleri olmuştu. Jenrick ayrıca Brexit’e de karşıydı. Ekonomik konularda ise kalan dört adaydan en piyasacı olanı olduğu rahatlıkla söylenebilir. Jenrick serbest piyasanın büyümeye yol açacağı ve büyüyen devletin her zaman verimsizliğe yol açacağını sıklıkla söylüyor. Bu konuda söylemleri Kemi Badenoch’a göre çok daha güçlü.

Tom Tugendhat

Tom Tugendhat de geçmişte ordu tecrübesi olan bir aday. Irak ve Afganistan savaşları dönemlerinde görev yaptı. Genel olarak tartışma konularına bakacak olursak göçmenlik konusunda bir sınırlamaya gidilmesi gerektiğini düşünüyor ama Jenrick kadar radikal değil. Aynı şekilde Brexit’e karşı çıkmış bir aday. Birleşik Krallığın AİHM’den ayrılmasına da karşıydı. Ekonomik olarak görüşleri partiyle paralel olsa da diğer adaylarla. karşılaştırıldığında daha sola kayan bir aday olarak gözüküyor. Ayrıca askeri harcamalar konusunda daha agresif bir tutum sergilemeyi planlıyor. Kendisi İsrail’i destekliyor ama yine Jenrick kadar sert bir biçimde değil. Çin konusunda ise güçlü görüşleri var ve genel olarak karşı gözüküyor.

Seçim Dönemi

Önümüzdeki günlerde (9-10 Ekim) Muhafazakarlar kalan aday sayısını ikiye indirmek için tekrar oylama yapacak. İşin gerçeği şu ki Muhafazakar Partinin tekrardan eski popülaritesini yakalamak için hem yeni kitlelere oynaması lazım hem de ana fikirlerini güçlü bir şekilde savunması lazım ki Liberal Demokratlar gibi alternatif partilere seçmenlerini kaptırmasın. Bu bağlamda değerlendirildiğinde Badenoch’un işin sonunda ipi göğüslemesi imkansız görünmüyor. Kalan dört aday arasından en önde olan Jenrick ikinci sırada ise Badenoch var. İki askerin elenmesi durumunda Tugendhat’e verilen daha ılımlı oyların Badenoch’a kayması olası. Bu onu son düzlükte ileriye atacak etki olabilir. James Cleverly de son kongreden sonra desteğini arttırmış bulunuyor. Jenrick ile Cleverly karşılaştırıldığında kongreden önce Jenrick üstünken şu an Cleverly öne geçmiş gibi görünüyor. Tugendhat ise dördüncü sıradan takip etmeye devam ediyor.

Kısacası

Sonuç olarak hem ikinci ve üçüncü arasındaki fark hem de ikinci ve birinci arasındaki fark çok az olacak gibi görünüyor. Adayların yapacağı bir talihsiz açıklamanın beklentileri alt-üst etme ihtimali varken bizi heyecanlı bir seçim bekliyor.



Comments


Her gün ve ay yeni yayınlarımızdan haberdar olabilirsiniz

Gönderdiğiniz için teşekkürler!

©2022, Cağaloğlu İktisat Kulübü tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page