top of page
Ayşe Betül Ekmekcioğlu

Boykot

Boykotun Anlamı ve Tarihçesi

Boykot kelimesi, Brittanica’da “çalışma hayatında, ekonomik, politik veya sosyal ilişkilerde haksız olduğu düşünülen uygulamaları protesto etmek amacıyla uygulanan kolektif ve organize dışlama” olarak geçer. Sistematik olarak bir grup kişinin baskı oluşturmak için topluluk, şirket, devlet gibi üçüncü bir tarafla ticari, siyasi, kültürel, sportif, diplomatik ya da akademik ilişki kurmayı reddettiği kasti eylemlerdir. İsmi, İrlanda Toprak Savaşı zamanında toprak vekilliği yapan Charles Cunningham Boycott’tan gelir. 1880 yılında topraklarında hasatın verimsiz olmasından ötürü çalışanlarına yüzde on indirim yapmayı teklif eden Boycott, işçilerin bu teklifi kabul etmeyip indirimin arttırılmasını talep edince on bir çiftçinin işine son verir. Bu kararın üzerine kiracılar, Charles Stewart Parnell adlı politikacının etkisiyle birleşir ve Boycott’a karşı direnişe geçerler. İşçileri ve uşakları işe gelmez, çalışan çiftçi olmadığından tarlalar kurur. Charles Boycott halk tarafından izole edilmiş, tüm ilişkileri kesilmiştir. Kelime, The Times’ın 1880 yılının kasım sayısında kullanıldıktan sonra büyük çapta ün kazanıp halk tarafından kullanılmaya başlandı. O günden bu yana boykotlar koşulların iyileştirilmesi için bir işçi taktiği ve Amerikan Sivil Hakları Hareketi sırasında sosyal ve politik bir araç haline geldi.

Tarihten Önemli Boykot Örnekleri

Tarih boyunca gelişen önemli boykotlara, Mahatma Gandhi’nin yönettiği Swadeshi hareketi örnek verilebilir. Gandhi, halkı İngiltere’den gelen kumaşlar yerine halkın elleriyle dokuduğu khadi kumaşının kullanılması için uyarmış, özellikle bu zamana kadar hareketlerde aktif rol alamayan kadınlara yol açmıştır. Buna ayrıca Büyük Britanya’yı protesto etmek isteyen Amerikalılar’ın Kızılderili kılığına girerek İngiliz gemilerindeki yüksek vergili çayları denize döktüğü, Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nı tetikleyen olaylardan da biri olan Boston Çay Partisi de örnek gösterilebilir. Ayrıca, çağdaş örnekler arasında Filistinli sivil toplum tarafından yönetilen, İsrail'e karşı dünya çapında yürütülen Boykot, Tecrit ve Yaptırımlar (BTY) kampanyası bulunmaktadır. Bu hareket, İsrail'in uluslararası hukuka uymaya zorlanması amacını taşır.

Boykot neden yapılır? 

Boykotlar sadece, bir şirketin veya ülkenin ürününü almama eğilimi olarak görülmemelidir çünkü boykotlar, bunun yanında grupların kendi sorunlarını çözmek, bunun için medyayı bilgilendirmek ya da geniş çaplı toplumsal hareketlere yön vermek amaçlarıyla da kullanılabilir. Boykotlar, marjinal gruplar arasındaki temel protesto aracıdır. R. Austin’in bir makalesinde de bahsettiği üzere: “Siyasi güçten yoksun insanlar, ekonomik güce boykotla sahip olur.” Vatandaşlar yasal karar alma sürecine oylarıyla katılabildikleri gibi, satım alımlarıyla ya da almamalarıyla da toplumun tüketiminde söz sahibi olabilirler. Frank Fetter da Ekonomi’nin İlkeleri adlı kitabında bu konuyu şu şekilde kaleme alır: “Her tüketici endüstrinin yönelimini belirli bir düzeyde etkilemektedir. Pazar, her pennynin doğru oyu verdiği bir demokrasidir” Boykotlar aynı zamanda belirli şirketlerin sosyal ve toplumsal anlamda denetlenmesi için de kullanılabilir. Buna örnek olarak 1990’da Nijerya’da Shell’e uygulanan Ogoni Halkını Yaşatma Hareketi örnek verilebilir. Hareketin nedeni olarak sondajın tehlikeli boyutlara ulaşacak kadar artırılması ve çevre, atmosfer ve tarım alanlarının kirletilmesi sonucu ortaya çıkan hastalıklarla insan haklarının tehdit edilmesi gösterilmiştir. Şirketlerin antisosyal hareketlerine karşı çıkarılan boykotlara başka bir örnek yaklaşık 11 sene süren uluslararası Nestle Boykotu’dur. Ürettikleri yeni mamanın anne sütünden daha faydalı olduğunu ve yetersiz beslenen bebeklerde kullanılabileceğini öne süren Nestle; mamanın yeterince sağlıklı olmayan sularda eritilmesi sonucu, üçüncü dünya ülkelerinde büyük derecelerde bebek ölümüne sebep olmuştur.

Boykotlar nasıl yapılır? 

Boykotlar hedefe nasıl ulaşıldığı ve işlevlerine bakılarak ikiye ayrılır. Hedefe ulaşılırken kullanılan yollar doğrudan, dolaylı ve ikincil olarak izah edilebilir. Doğrudan boykotta tüketiciler bir şirkete tepkilerini doğrudan ürünlerini almayarak gösterirken dolaylı boykotta herhangi bir örgütün faaliyetleri onaylanmadığı için bu karar verilir. İkincil boykotlar ise asıl hedefin işbirliği içinde olduğu şirketleri hedef alır. Boykotlar işlevlerine göre bu şekilde incelenebilir. Araçsal boykotlarda amaç ürün fiyatlarını düşürmek ya da şirketin bir biriminin kapatılmasını sağlamaktır. Hedef organizasyonla iletişime girilir. Dışavurumcu boykotlarda genel bir olay sonrasında hedefe karşı hayal kırıklığı gösterilir. Bu boykotlarda medya ağırlıkla kullanılır ve ürün listeleri paylaşılarak kamuoyu baskısı yaratılana kadar hedefle iletişime geçilmez. Son olarak cezalandırıcı boykotlarda iletişime girilmeden davranışları karşısında hedeflerin zarar görmesi amaçlanır. 

Boykotun başarısı nasıl ölçülür? 

Bir boykotun başarıya ulaşıp ulaşmaması birçok etkene bağlıdır. Boykotun başarısı için boykotu yöneten organizasyonun amacına ulaşıp ulaşmadığına bakılır. Bunun için boykot edilen şirket ya da ülke, organizasyonun en başta karşı çıktığı uygulamalarında değişiklik yapmış olmalıdır, aksi halde boykot etkisizdir. Başarılı bir boykotta aynı zamanda aktif, yeterli sayıda ve geniş çapta katılımcı bulunmalıdır. Boykotun başarıya ulaşması için, organizatörlerin ikna edici aracı, yeterli kaynakları, medya kullanımı ve sadık tüketicilerden arınmış katılımcıları olmalıdır.



0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


Her gün ve ay yeni yayınlarımızdan haberdar olabilirsiniz

Gönderdiğiniz için teşekkürler!

bottom of page