Amerika'da Ralli mi Geliyor?
- Mustafa İmamoğlu
- 22 Eki 2024
- 4 dakikada okunur
S&P 500, an itibariyle tarihi zirvesinde bulunuyor. Endeks 11 Ekim 2022’den beri yaklaşık yüzde 70 yükseldi ve şu an 5.800 seviyesinde. NASDAQ da aynı zaman aralığında yaklaşık yüzde 85’lik bir yükseliş gösterdi ve tarihi zirvesinin hemen altında bulunuyor. Borsanın önündeyse büyük bir sınav var. Yatırımcılar da hem seçimin etkisinden hem de endekslerin pahalı hale gelmiş olma ihtimalinden korkuyor. Bu yazımızın konusu Amerikan borsalarında seçimden sonra bir ralli görüp göremeyeceğimiz konusunda.
1-Endeksler pahalı mı ?
Endekslerin geçmiş iki yılda yaptığı ralliler göz önüne alınınca yatırımcıların çoğu artık rallinin bitmesinden korkuyor, fakat endeks bazında değil de hisse bazlı inceleme yapıldığında görülebilecek önemli bir şey var. Geçen iki yıldaki rallinin büyük bir kısmını mega-cap şirketler oluşturdu. Bu şirketlerden NVIDIA 11 Eylül’den beri yaklaşık %1.000, Meta yaklaşık %360, Google yaklaşık %100, Amazon ise yaklaşık %70’lık yükselişler sergilediler.
Aynı süre zarfında ise mid-cap ve large-cap şirketler benzer performanslar sergileyemediler. Piyasa değeri daha fazla olan şirketler endekste daha fazla ağırlığa sahip olduğu için yükselişin asıl sebebi büyük şirketlerdi. Bunu daha net görebilmek için ağırlıklandırılmamış S&P 500 fonlarının geri dönüşlerine bakabiliriz. Bu fonların iki yıllık getirisi ise sadece yüzde 48.
Bu nedenle seçimden sonraki dönemde endekslerde yatay hareketler veya düşüşler görsek bile bunun nedeni büyük şirketlerden daha küçük şirketlere para akışı olabilir. Bu nedenle büyük şirketlerdense daha küçük şirketleri izlemek daha sağlıklı olacaktır.
2-Likidite
Geçmiş dönemdeki yüksek faiz ortamının sonuçlarından bir tanesi de paranın daha likit varlıklara akmasıydı. Bunlar para fonları, tahvil ve bonolar veya mevduat hesapları olabilir. Faiz indirimlerinin gelmeye başlamasıyla buralardaki paranın getirisi de azalmaya başladı. Bu para sayesinde seçimlerden sonra piyasanın tepkisi dengelenebilir, zira bu yatırımcılar fiyatların düşmesi durumunda tekrardan borsaya giriş yapmak isteyecektir.
Eğer ralli başlarsa likidite azalmaya devam ederken düşüşler alım fırsatı olarak görülmeye başlanabilir. Bu durum önümüzdeki sene ortaya çıkabilecek jeopolitik risklere karşı da iyi bir koruma kalkanı olabilir. Petrol fiyatları da Nisan ayından beri düşüş trendinde. Bunda her ne kadar OPEC ülkeleri dışındaki ülkelerdeki güçlü üretimler de etkili olsa da aynı zamanda piyasaların Orta Doğu’daki çatışmaların daha büyük savaşlara dönüşmeyeceğine inandığını gösteriyor.
İnsanların rallinin dışında kalmasının sebeplerinden biri de ekonominin resesyona gireceği korkusuydu fakat yükseliş sürekli devam etti. Bunun sonucu olarak bu ralliyi kaçıran başka yatırımcıların da borsaya geri dönme şansı var. Dışarda kalan insanlardan bazıları ise fon yöneticileri. Bu fonları yöneten insanlar artık müşterilerine yüksek getiriler sunmak konusunda büyük bir baskı altındalar. Seçimden sonraki 1-2 aylık süreçte borsa büyük darbeler almazsa bu insanlar da ralliye katılmak isteyecektir.
3-FED’e artan güven
Son zamanlarda neredeyse ekonomi ve FED alakalı tüm haberler piyasa tarafından olumlu karşılandı. Örneğin 50 baz puan indirim kararından sonra işsizlik verisi ve yeni enflasyon verisi de dahil olmak üzere hiçbir haber piyasaya olumsuz etki yapmadı. Daha önceki yazılarda da bahsedildiği gibi FED ince bir çizgide yürüyor fakat şu ana kadar başarılı da oluyor. 50 baz puan indirimden sonra gelen veriler ekonominin hala yeterince hızlı olmadığını gösterdi yani FED’e daha fazla faiz indirimi yapmak konusunda opsiyon sağlamış oldu. Aynı şekilde gelen enflasyon verisi FED’i sonraki toplantıda 50 baz puan değil de 25 baz puan yapmaya doğru itelemiş oldu. Şu anda FEDWatch’ta da görebileceğiniz üzere FED’in sonraki toplantıda 25 baz puan indirim yapma ihtimali piyasa tarafından yüzde 92 olarak gözüküyor yani FED konusunda belirsizliğin az olduğundan bahsedebiliriz.
4-Şirketlerin Güçlü Nakit Pozisyonları
Geçmiş yıllarda oluşan yüksek faiz ortamından ötürü büyük şirketlerin çoğu ellerinde devasa nakit pozisyonlar tutuyor. Örnek olarak bu yılın başında NVIDIA 25 Milyar, Apple 60 Milyar, Meta ise 65 Milyar dolar bulunduruyordu, bu pozisyonlar ise önceki seneye göre artış göstermiştir. Bu hem önümüzdeki yılda gerçekleşebilecek krizler konusunda şirketlerin elini güçlendiriyor hem de ileriki dönemlerde büyük yatırımların gerçekleşebileceği anlamına geliyor. Büyük şirketlerin stabil gittiği bir senaryoda endeks genelinde de büyük yükselişler görebiliriz.
Benzer bir durum orta ölçekli ve küçük şirketlerde de mevcut. Amerika’daki çoğu şirket nakit biriktirme yoluna gitti çünkü büyümeye gitseler bile yüksek enflasyondan dolayı oluşan zayıf talep ortamında yeterince geri dönüt alınmayacağına dair bir izlenim vardı. Eğer bu para tüm şirketler tarafından harcanmaya başlanırsa sirkülasyon sayesinde genel bir iyileşme olabilir.
Küçük ve orta büyüklükteki şirketler ellerindeki nakiti hisse geri alımı için de kullanabilir. Dediğim gibi şirketlerin çoğu borsada iyi performanslar göstermedi. Geçtiğimiz gün United Airlines’ın açıkladığına benzer hisse geri alım programları çeşitli şirketler tarafından uygulanabilir. Bu da çok yüksek ihtimalle hissedarlar açısından iyi haber.
5-Faizlerin Düşmesi
Faizlerin düşmesi borsayı açık bir biçimde iyi etkiledi fakat bu düşüşlerin asıl etkisi henüz ortaya çıkmış değil. Faiz düşüşlerinin etkisini gerçekten anlayabilmemiz için ev, araba kredisi gibi kredilerin tekrardan yapılandırılması gerekiyor. Bu sayede sıradan insanların alım güçlerinde artışlarla karşılaşabiliriz.
Geçtiğimiz yıllarda en çok zorluk çeken sektörler lüks tüketim mallarıydı. Bunun sebebi yüksek enflasyon ve faiz ortamında insanların ilk onlardan feragat etmesi. İnsanların harcanabilir gelirleri arttıkça bu sektörlerde hızlı toparlanmalar yaşanabilir. Amerika’daki uzun yıllar sürekli büyüyen ve gelişen ekonomi nedeniyle çoğu insanın tedbir alma veya tasarruf kültürü yok. Bu nedenle uzun süreli zorluklardan sonra insanların durum iyileşince lüks harcamalar yapmak istemeleri olağan gözüküyor. Mesela havacılık, otel şirketleri veya e-ticaret şirketleri bundan fazlaca yararlanabilir.
6-Seçim
Piyasalarda Donald Trump’a karşı çok daha pozitif bir hava hakim. Her yerde görebileceğiniz gibi Trump’ın kazanması durumunda piyasalar bunu çok olumlu karşılayacaktır. Fakat Kamala Harris’in kazanması piyasaları da bir o kadar kötü etkileyebilir.
Bense bu görüşe katılmıyorum. Tabii ki oluşan beklentilerden ötürü Kamala Harris kazanırsa en başta endekslerde düşüşler yaşanabilir. Lakin likidite başlığı altında bahsettiğim gibi bunun ribaundunu alabilecek bir grup mevcut. Aynı şekilde insanların harcanabilir paralarının artmasının da pozitif etkileri olabileceğinden az önce bahsettim.
Kamala Harris’in genel söylemlerine bakarsanız: Siyahilere 20 bin dolar girişim desteği, federal yüksek öğrenim borçlarının silinmeye başlanması, ev alımı için destekler, sosyal desteklerin artması gibi şeyler insanları rahatlatacak şeyler. Bu sayede sade vatandaş harcamalarını arttırabilir. Özellikle kredilerin silinmesi Z kuşağını çok rahatlatacak bir şey. Bu yüksek faizli borçlar ve kötü iş piyasası çoğu gencin yatırım yapmaya başlamasını veya kendi işini kurmasını oldukça geciktiriyor. Ayrıca Biden yönetimi altında borsaların çok iyi performanslar sergilediği söylenebilir. Ek olarak Harris’in çevresindeki insanlar önümüzdeki yıllarda cumhuriyetçilerin ekonomi yönetimi konusunda her zaman daha iyi olduğuna dair algıyı yıkmak istediklerini söylüyor. İnsanların açısından ise borsaların performansı o yıllarda ekonominin nasıl yönetildiği konusunda önemli bir belirteç. Son olarak da Japonya carry-trade krizinden sonra cumhuriyetçilerin bunu nasıl kullandığı göz önünde bulundurulursa Demokratlar borsanın sürekli yanlamasına veya aşağı gittiği bir senaryodan kaçınmak isteyecektir.
Comments