Adaletin Ekonomisi
- Duru Demirhan
- 28 Şub 2024
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 29 Eyl 2024
Adalet; adil muameleyi desteklemek, adil olanı sağlamak ve tazminat almak için yasa, namus veya standartlar tarafından verilen gücün kullanılmasıdır. Ayrıca adil olanın ne olduğunun felsefi açıdan tartışılmasıdır. Sosyal adalet ise toplum içerisindeki birey ve grupların ortaklaşa belirlenen ihtiyaçlarını karşılamak için tam ve eşit katılım ile gerçekleştirdikleri hedefleri ve bu hedefleri gerçekleştirirken olan sürece karşılık gelir. Sosyal adaletin bulunduğu bir ortamda toplumun her kesimi adil yaşam standartlarına sahiptir ve ortak hedeflere sahiplerdir. Bu hedefleri gerçekleştirmek için birleşmiş bir topluluk vardır.
Ekonomik adalet, sosyal adaletin bir bileşenidir. Ekonomik kurumlar oluşturmak için temel ahlaki ilkeler içerir. Asıl amacı her insana onurlu, üretken, yaratıcı, konforlu bir hayata sahip olacak yeterli malzeme ve temeli yaratma fırsatı sunmaktır.
Ekonomik adaletin sağlanması, bireysel kazançlardaki ücret eksiklikleri ve diğer eksikliklerin ele alınmasını içerebilir. Örnek olarak becerilerini tam olarak gösteremedikleri işlerde çalışan kişileri mesela Bilgisayar mühendisliği mezunu olup satış danışmanlığı yapmak zorunda kalan kişiler ele alınabilir. Böyle durumlarda ne kişi kendi yeteneklerini kullanarak çok iyi işler çıkarmış olur ne de hak ettiği ücreti alır. Bu gibi durumlarda ekonomik adalet sağlanmamış ve kişinin potansiyeli gösterilmemiş olur. Sonuç olarak, kişilerin sahip oldukları yeteneklere göre istihdam alanlarının artırılması hem devletin kalkınıp gelişmesi hem de vatandaşların arzularını gerçekleştirmeleri adına çok önemlidir.
Dağıtıcı Adalet
Dağıtıcı adalet, bir toplumda para ve bu şekilde bölüştürülebilir nitelikteki şeylerin toplum üyeleri arasında, herkesin yeteneği ve toplum içerisindeki statüsüne uygun olarak dağıtılmasını öngören adalet türüdür. Dağıtıcı adalet, eşitlik ilkesini kendisine ölçüt alır ancak bu koşulsuz bir eşitlik değildir.
Dağıtıcı adaleti benimseyen bir devletin yapması gereken, herkese toplum içerisindeki durumu ve yeteneklerine göre, nimet ve külfetlerden kendisine düşeni paylaştırmaktır. Aynı şekilde kişilerin devlete karşı olan sorumluluklarının da yetenekleri ve toplumsal konumlarına göre verilmesi gerekmektedir. Örneğin maddi durumları birbirinden farklı kişilerden aynı miktarda vergi alınması veya aynı işi yapan ve aynı görevleri yerine getiren bireylerin maaşlarının eşit olmaması dağıtıcı adaletin sağlıklı olmadığının göstergeleridir.
Ültimatom Oyunu
Ültimatom oyunu deneysel ekonomi ile ilgilenen bilim adamları tarafından üzerinde çok çalışılmış basit bir pazarlık oyunudur. Oyun, belli bir paranın iki oyuncu tarafından nasıl paylaşılacağı üzerine kurgulanmıştır. Birinci oyuncu, miktarın nasıl bölüşüleceğini ikinci oyuncuya teklif eder. İkinci oyuncu bu teklifi ya kabul ya da reddeder. İkinci oyuncu teklifi kabul ederse, para birinci oyuncunun teklif ettiği oranlarda paylaştırılır ancak reddederse her iki oyuncu da hiçbir şey alamaz. Örneğin, paylaşılacak miktar 100 TL ve birinci oyuncu ikinci oyuncuya “Ben 70 lira alayım, sana 30 lira vereyim” şeklinde bir teklif yaparsa ve ikinci oyuncu bu teklifi kabul ederse birinci oyuncu 70 TL, ikinci oyuncu 30 TL alır. Eğer ikinci oyuncu bu teklifi kabul etmez ise, her iki oyuncu da 0 TL alır
Düğünlerde davetlilerin fotoğraflarının çekilmesi ülkemizde çok rastlanan bir ültimatom oyunu örneğidir. Nikahlarda gelinle damat masaları gezer ve davetlilerle fotoğraf çektirirler. Daha sonra fotoğrafçı, davetlilere çektiği fotoğrafları sabit bir fiyattan teklif eder. Davetli ya fotoğrafı satın alır (teklifi kabul eder) ya da satın almaz (reddeder). Teklif kabul edilirse davetli fotoğrafa, fotoğrafçı da paraya sahip olur. Teklif reddedilirse her ikisi de hiçbir şeye sahip olamaz.
Analitik oyun teorisi oyuncuların menfaatçi olduğunu ve kendi kazançlarını maksimize etmek istediklerini kabul eder. Eğer oyuncular sadece kendi kazançlarını maksimize etmekle ilgileniyorsa, ikinci oyuncu kendisine teklif edilen miktarı, ne kadar küçük olursa olsun kabul edecektir; çünkü alternatifi hiçbir şey elde etmemektir. İkinci oyuncunun bu şekilde akıl yürüteceğini tahmin eden birinci oyuncu da, kendi kazancını maksimize etmek için ikinci oyuncuya en düşük rakamı teklif edecektir. Örneğin paylaşılacak miktar 100 TL ise analitik oyun teorisine göre rasyonel bir strateji, birinci oyuncunun ikinci oyuncuya 1 TL teklif edip, 99 TL’yi kendisine ayırmasıdır. İlk hamleyi yaptığından dolayı bu oyunda birinci oyuncu pazarlık gücüne sahiptir ve menfaatçi olduğundan kendi kazancını maksimize etmeye çalışacaktır. Aynı şekilde menfaatçi (rasyonel) bir ikinci oyuncu da, ne koparabilirse ona razı olacaktır. Ültimatom oyunu için yukarıdaki netice alt-oyun mükemmel denge noktasıdır. Yani 1-99 paylaşımı birçok kişi tarafından adaletsiz olarak algılanır. Bu yüzden ültimatom oyunu bireyin adalet uğruna bir bedel ödeyip ödemeyeceğini gösteren güzel bir örnektir. Yukarıdaki düğün örneğinde, eğer davetliler fotoğrafçının adil olmayan bir fiyat istediğini düşünürlerse fotoğrafı satın almaz. Böylece hem fotoğrafçı kaybeder (para kazanamaz) hem de davetliler kaybeder.
KAYNAKÇA
20 Ocak 2024, https://microdestek.com.tr/dunya-sosyal-sdalet-gunu.html
Yalçıntaş, Murat. Erişim: 21 Ocak 2024. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/296237
25 Ocak 2024, https://aof.sorular.net/ozet/siyaset-felsefesi-ii-cBa-unite-2-sosyal-ve-ekonomik-adalet
25 Ocak 2024, https://tr.wikipedia.org/wiki/Adalet
Candost, Aydın. Erişim 25 Ocak 2024. https://centerforinterculturaldialogue.files.wordpress.com/2021/12/kc68-social-justice_turkish.pdf
Comentários